Hepsi Fan

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Hepsi Fan

Hepsiciysen İşte Sana Mükemmerl Bir Site Ne Duruyorsun Sende Katıl Bizlere.


5 posters

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    CHaTLaK=
    CHaTLaK=
    нєρѕι ѕєνєя
    нєρѕι ѕєνєя


    Mesaj Sayısı : 43
    Teşekkür : <div class="js-kit-rating" view="score"path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
    Kayıt tarihi : 24/09/08

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Empty Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    Mesaj tarafından CHaTLaK= C.tesi Eyl. 27, 2008 3:28 pm

    A HarfinDen İsimLer

    AÇANGÜL: Açılan gül çiçeği
    AÇILAY: Ay'ın şekilleri, yansıması
    ADAL: Ün kazan
    AFET: Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın
    AĞÇA: Temiz, saf
    AHENK: Uyum
    AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel
    AHU: Ceylan, karaca
    AHUSE: Coşkulu güzellik
    AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı
    AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi
    AKEL: Eli uğurlu anlamında
    AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün
    AKSU: Anadolu'da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı
    AKŞİN: Beyaz tenli kadın
    AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan
    ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş
    ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş
    ALEDA: Nazlı, kaprisli
    ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime
    ALEYNA: Bizim üzerimize olsun
    ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
    ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni
    ALKIM: Gökkuşağı
    ALPİKE: Kahraman kraliçe
    ALTIN: Yüksek değerli bir maden
    ALYA: Yüksek yer, yükseklik, gök
    ANDAÇ: Anılar, hatıralar
    ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin
    ANKA: Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu
    ARIN: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak
    ARKIN: Yavaş, ağır, sakin
    ARMAĞAN: Hediye, ödül
    ARMİNA: Emine, korkusuz, yürekli
    ARNİSA: Çok namuslu kadın
    ARSEN: Kurtuluş, özgürlük
    ARSU: Su kadar berrak
    ARSUN: Yüreğindeki temizliği yansıtan
    ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
    ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
    ASALBİKE: Gerçek hanım, gerçek güzel
    ASEL: Bal, Cennetteki dört sudan biri
    ASENA: Dişi kurt, güzel kız
    ASLI: Kökeni anlamında; Kerem ile Aslı öyküsündeki kadın kahraman
    ASLIHAN: ASLI+HAN=soyu han
    ASLIM: Özü geçmişe ait
    ASU: Azgın, huysuz
    ASUDE: Rahat, huzur içinde olan
    ASUELA: Ela gözlü yaramaz
    ASUMAN: Gökyüzü
    ASYA: Dünyanın en büyük kıtası
    AŞKIN: Aşmış, ileri
    AYBEN: Ben ayım anlamında
    AYBİKE: Ay gibi güzel kız
    AYBİRGEN: Ayveren
    AYÇA: Yay biçimindeki ay
    AYÇİÇEK: Günçiçek
    AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki
    AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel
    AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz
    AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında
    AYEVİ: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
    AYGEN: Gönül arkadaşı
    AYGÜN: Hem ay, hem gün
    AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal
    AYKIZ: Ay+Kız
    AYKUT: Kutlu ay, uğurlu ay
    AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
    AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır
    AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
    AYSIN: Sen aysın, ay kadar güzelsin
    AYSU: Ay ve su gibi güzel
    AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan
    AYŞEGÜL: Ayşe+Gül
    AYŞENUR: Ayşe+Nur
    AYŞIL: Ay ışığı
    AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız






    B HaRfinDen İsimLer

    BADE: Aşk, kutsal sevgi
    BAHA: Değerli, kıymeti çok
    BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim
    BALA: Yavru çocuk
    BALCA: Bal gibi, bala benzer
    BALIN: Yar, sevgili
    BALKIN: Pırıldayan, parlak
    BALKIZ: Bal kadar tatlı kız
    BANU: Prenses; Hanımefendi
    BAŞAK: Arpa çavdar gibi ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
    BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek
    BEGÜM: Hanım; Timuroğulları'ndan gelen prenses
    BEHİN: İyinin iyisi
    BELDE: Memleket, şehir, kasaba
    BELEMİR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor.Açtığı kokusunun dağilmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
    BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol
    BELFÜ: Kar tanesi
    BELGİ: İşaret
    BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen
    BELİZ: İşaret, iz; alamet
    BENAN: Parmak uçları
    BENAY: Ben ayım, ay gibiyim
    BENEK: Namuslu kadın
    BENGİ: Ölümsüz, sonsuz
    BENGİSU: Ölümsüzlük suyu
    BENİZ: Yüz
    BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç
    BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
    BERİL: Zümrüt
    BERİN: En yüksek, en ulu anlamında
    BERKE: Zerdali, kayısı; Kamçı, değnek
    BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
    BERRAK: Duru
    BERRAN: Keskin, kesici
    BESİSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
    BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
    BESTENİGAR: Türk müziğinde bileşik bir makam
    BETÜL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri
    BEYZA: Çok beyaz, lekesiz
    BİHTER: Daha iyi, en iyi
    BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
    BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
    BİLGET: Havadis, malumat
    BİLGÜN: Bil+Gün
    BİLHAN: Çok bilgili
    BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz
    BİNGÜL: BİN+GÜL=Gülü bol; Gül bahçesi
    BİNNAZ: BİN+NAZ= Çok nazlı
    BİNNUR: BİN+NUR=Çok ışıklı, ışığı gür
    BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz
    BİRBET: Yüzü benzersiz
    BİRGEN: Yanlız, yanlızlığa alışkın
    BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz
    BİRSEN: Yanlız sen
    BUKET: Çiçek demeti
    BURCU: Güzel koku, ıtır
    BURÇAK: Bir bitki
    BURÇİN: Dişi geyik
    BUSE: Öpücük
    BÜKÜM: Bükme eylemi
    BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber


    C HaRfi

    CANA: "Can"ın - e hali
    CANAN: Gönülden sevilmiş, yar
    CANDAN: İçten, gönülden
    CANDAŞ: Candan, değerli dost
    CANEDA: İçten, sevimli kişi
    CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam
    CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız
    CANKUT: Sevimli, cana yakın
    CANSU: Yaşam veren su
    CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
    CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
    CEVZA: İkizler burcunun eski adı
    CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel
    CEYLAN: CEREN ile aynı


    D Harfi


    DALGA: Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi
    DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası
    DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki
    DEMET: Çiçek bağlamı, deste
    DEMRE: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer
    DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su
    DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
    DERİN: Sığ olmayan
    DERYA: Büyük deniz anlamında
    DESEN: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
    DESTEGÜL: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek
    DEVİN: Hareket, kımıldanış
    DEVRİM: Yerleşik toplumsal düzeni, köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden biçimlendirme işlemi
    DİCLE: Bir nehir adı
    DİDE: Göz, göz bebeği
    DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
    DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan.
    DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel
    DİLDAR: Gönlü baskı altında tutan sevgili
    DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse
    DİLEK: İstek, rica
    DİLEM: Gönül ilacı
    DİLER: Dilemek eyleminden
    DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan
    DİLNİŞİN: Gönülde yer tutan,hoş,güzel
    DİLRÜBA: Gönlü şen,dertsiz
    DİLSU: Dil+Su
    DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili
    DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat
    DOĞANGÜN: Doğmakta olan gün
    DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali
    DOĞU: Günneşin doğduğu ana yön
    DOLUNAY:Ayın tam yuvarlak olduğu an
    DORA: Doruk, zirve
    DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
    DÜŞÜM: Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında




    E HaRfi


    EBRU: Bulut renginde; Hare gibi dalgalı ve damarlı; Kitap kabı yapmak için kullanılan renkli kağıt; Hareli boyama yöntemi
    ECE: Türdeşleri arasında üstünlüğü yeteneği olan kadın, güzel kadın; Kraliçe
    ECEGÜN: Çok güzel bir günde doğan
    ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
    ECMEL: Çok güzel
    EDA: Naz, cilve anlamında
    EFSUN: Büyü, sihir
    EGE: Türkiye'nin batısında yer alan deniz
    ELÇİN: Deste, tutam
    ELİF: Arap alfabesinin ilk harfi; Anadolu'da kibar, narin yapılı, ince-uzun anlamında kullanılır
    ELVAN: Renkler,çeşitler
    EMET: Bereket, bolluk
    ENER: Dağ eteği
    EREM: Cennet
    ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı
    ERKE: Enerji, iş başarma gücü; Nazlı
    ESEN: Sağlıklı, salim
    ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça
    ESİN: Sabah rüzgarı
    ESNA: Yüksek, yüce
    ESRA: En çabuk, çok çabuk
    EŞLEM: Selametli, güvenilir
    EVİN: Bİr şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
    EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı
    EZGİ: Belli bir kurala göre yaratılan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi; Melodi, şarkı, türkü





    F haRfi

    FAZİLET: Erdemli, iyi ahlaklı
    FERAH: Aydınlık, iç açıcı
    FERAY: Ayışığı, ayın parlaklığı
    FERCAN: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan
    FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet
    FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş
    FERZİN: Kraliçe
    FEYZA: Bolluk, çokluk
    FEZA: Boşluk, sınırsızlık; Uzay
    FİDAN: Yeni yetişen ağaç
    FİGEN: Yaralayan, kıran
    FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün
    FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
    FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
    FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik
    FÜRUZAN: Parlayan, parlak
    FÜSUN: Büyü


    G haRfi

    GAMZE: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur
    GAYE: Amaç, erek
    GAZAL: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi)
    GAZEL: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar
    GECE: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre
    GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek
    GENCAY: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay
    GERÇEK: Yakıştırma veya yalanı olmayan
    GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey
    GONCA: Tam açılmamış çiçek
    GÖRKE: Heybetli
    GÖK: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk
    GÖKAY: Hem gök, hem ay; Güzel ay
    GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında
    GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel
    GÖKSU: Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı
    GÖKYEL: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz
    GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması
    GÖNÜL: İstek, arzu
    GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte
    GÖZEN: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar
    GÜHER: Cevher
    GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül
    GÜLBAHAR: GÜL+BAHAR; Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
    GÜLBEN: GÜL+BEN= gülyüzlü
    GÜLÇİN: Gül toplayan
    GÜLDEN: Güle ilişkin, gülden yapılmış
    GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında
    GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel
    GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan
    GÜLGEN: Güleryüzlü
    GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen
    GÜLHAN: Gül kadar çok sevilen, han, hakan
    GÜLİSTAN: Gül bahçesi
    GÜLİZ: Gül yetiştiren
    GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam
    GÜLNİSA: Gül+Nisa (Nisa=Kadınlar), gül gibi kadınlar anlamında
    GÜLRİZ: Gül saçan
    GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı
    GÜLSU: Gül ve su gibi güzel
    GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında
    GÜLŞAH: Güldalı; Güzelliğiyle ün salmış olan
    GÜLŞEN: Gül bahçesi
    GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi
    GÜLÜM: Bana ait olan gül
    GÜLÜMSE: Tebessüm et
    GÜN: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam
    GÜNAL: Işık al, ışıklı ol
    GÜNAN: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün
    GÜNAY: Hem gün, hem ay
    GÜNÇİÇEK: Ayçiçek
    GÜNDEN: Güne ilişkin, güneşe ilişkin; Güneşten bir parça
    GÜNDÜZ: Günün aydınlık bölümü
    GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi
    GÜNEY: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön
    GÜNHAN: Oğuzhan'ın altı oğlundan biri
    GÜNSU: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak
    GÜRAY: Bol ışıklı ay, güçlü ay
    GÜRDAL: Güçlü dal, sık dal
    GÜVEN: Güvenmekten, yürekli ol anlamında
    GÜZ: Sonbahar
    GÜZAY: Güneş olmayan yer; Kuzey; Güz ve ay
    GÜZEL: Hoşa giden,hayranlık uyandıran
    GÜZİN: Seçilmiş, seçkin
    GÜZÜN: Güz mevsiminde olan


    H haRfi

    HALENUR: Kutsal ışık
    HANDAN: Güleç, sevinçli
    HANDE: Daima gülen, gülücük
    HANİFE: Allahın birliğine inanan; Hz. Muhammed zamanından önce tek tanrıya inanan
    HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
    HASLET: Doğuştan gelen güzel huy
    HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü
    HAYAT: Ömür, yaşam
    HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
    HAZAN: Sonbahar
    HAZAR: Barış
    HERA: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça
    HEVES: Bir şeye duyulan istek
    HEVİN: Aşk, sevda
    HELİN: YUVA
    HİLAL: Ayın yay biçimindeki görünüşü
    HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
    HOŞSEDA: Hoşa giden ses
    HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda
    HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu
    HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik
    HÜNER: İnce ve şaşırtıcı ustalık
    HÜRREM: Sevinçli, güleryüzlü
    HÜSNA: Pek çok güzel
    HÜSÜN: Güzellik


    I haRfi

    IĞIL: Çok yavaş akan su
    ILGAZ: Atın dört nala koşması
    ILGIM: Serap
    ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur)
    ILGIT: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında
    ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık
    IRMAK: Akarsuların en büyüğü
    IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırtetmeyi sağlayan fiziksel enerji
    IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık
    IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay
    IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi
    ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans


    İ haRfi

    İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler'in verdiği ad
    İLAYDA: Su perisi
    İLBÜKE: İlbey hanımı, seçkin hanım
    İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Birşeye duyulan merak; Eğilim
    İLGÜN: Ülke güneşi
    İLKBAHAR: Yılın ılık mevsimi
    İLKE: Temel alınan düşünce, kural
    İLKGÜZ: Eylül ayı
    İLKİM: İlk çocuğum anlamında
    İLKİN: İlk çocuklar için kullanılan adlardan
    İLKNUR: İlk+NUR=İlk ışık
    İLKYAZ: İlkbahar
    İLSEL: İlle ilişkili, yurtla ilişkili
    İLTER: Yurdu koruyan, yurtsever.
    İMGE: Düş, hayal, görüntü, tasarım
    İMRAN: Evine bağlı, evcimen anlamında
    İMREN: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği.
    İNANÇ: İnanılan şey
    İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde
    İNCİLAY: Parlama,ışıldama
    İPAR: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
    İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş
    İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti
    İREN: Özgür, serbest
    İRİS: Mitolojide Tanrıların elçisi
    İYEM: Güzellik
    İZEL: El izi anlamında
    İZEM: Büyüklük, ululuk
    İZGİ: Güzel, adaletli, zeki
    İZLEM: İzlemek eylemi
    İZİM: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında
    CHaTLaK=
    CHaTLaK=
    нєρѕι ѕєνєя
    нєρѕι ѕєνєя


    Mesaj Sayısı : 43
    Teşekkür : <div class="js-kit-rating" view="score"path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
    Kayıt tarihi : 24/09/08

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Empty Geri: Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    Mesaj tarafından CHaTLaK= C.tesi Eyl. 27, 2008 3:29 pm

    flood Icin Ozur Ama HarfLerin Limiti DoLmustu . . . Devami

    J haRfi


    JALE: Çığ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları
    JANSET : Güneşin Doğuşu (Çerkez İsmi)
    JANSELİ : Güneşin Doğduğu Yer (Çerkez İsmi)
    JASMİN: Yasemin
    JEYAN: Kızan, kükreyen
    JİNSAL: Çağ, yaş, dönem


    K haRfi

    KAİNAT: Varedilen şeylerin hepsi, yaratılanlar
    KAMER: 1. ay; Mecazi parlak ve güzel anlamında
    KARACA: Rengi karaya yakın, esmer; Avrupa ve Asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
    KARDELEN: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
    KAYRA: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; Tanrıdan geldiğine inanılan iyilik; İhsan, lütuf
    KIVANÇ: Sevinç
    KIVILCIM: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası
    KIZILTAN: Kızıl renk almış tan
    KÖSEM: Sürünün önünden giden,yol gösteren koç
    KUĞU: Beyaz tüylü bir su kuşu
    KUMRU: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen güvercin benzeri bir kuş
    KUMSAL: Kumla örtülü deniz kıyısı
    KUTAY: Kutlu,uğurlu ay
    KUTSAL: Güçlü bir dinsel saygı uyandıran kimse
    KUZEY: Bir yön
    KÜBRA: Büyük, ulu; Büyük önerme



    L haRfi

    LAL: Parlak, koyu kırmızı renkte olan
    LALE: Çan biçiminde bir çiçek
    LAMİA: Parlayan, parlak
    LERZAN: Titreyen,titrek
    LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gece
    LEYLİFER: Gece ışığı
    LİLA: Açık eflatun



    M haRfi

    MAİDE: Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet
    MANOLYA: Bir süs bitkisi
    MARAL: Dişi geyik
    MAVİSU: Deniz
    MAYIS: Bir bahar ayı
    MEBRUKE: Kutlu kadın ("mübarek kelimesinin dişisi")
    MEHİR: Ay parçası
    MEHTAP: Ayışığı
    MEHVEŞ: Ay gibi güzel kadın
    MELDA: İnce ve taze bedenli
    MELEK: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri; Pek güzel, yumuşak huylu ve masum (mecazi)
    MELİKE: Kadın hükümdar
    MELİS: Bal, bal arısı
    MELİSA: Oğul otu
    MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel
    MENEKŞE: Mor beyaz renkli, kokulu, yuvarlak yapraklı bir çiçek
    MERAL: Dişi geyik
    MERCAN: deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türü
    MERİÇ: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonraTürk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi'ne dökülen ırmak
    MERİH: Mars gezegeni
    MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı
    MERYEM: İsa peygamberin annesinin adı
    MİMOZA: Bir süs bitkisi
    MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası; Şişe, cam, billur sırça
    MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan
    MÜGE: İnci çiçeği
    MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış


    N haRfi

    NAĞME: Güzel uyumlu ses, ezgi; Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
    NARİN: İnce, ince yapılı, kibar
    NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış
    NAZER: Nazar
    NAZLI(M): Naz yapan; İşveli(m), edalı(m)
    NAZLIHAN: NAZLI+HAN= naz yapan han anlamında
    NEHAR: Gündüz anlamındadır
    NEHİR: Akarsu, ırmak
    NERGİS: Bir süs bitkisi
    NESLİHAN: Han soyundan
    NESLİŞAH: Şah soyundan
    NESRİN: Yaban gülü
    NEŞE(M): Gönül açıklığı(m), sevinc(im)
    NEVA: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam
    NEVAL: Talih
    NEVADE: Torun anlamında
    NEVBAHAR: İlkbahar, ilkyaz
    NEVESER: Türk Müziğinde Dede Efendi'nin bulduğu bileşik bir makam
    NEVGECE: Yeni yeni oluşan gece
    NEVGÜL: Yeni açmış gül
    NEVİD: Yeni, yepyeni
    NEVRA: Beyaz çiçek
    NEYİR: Işıklı, aydınlık, parlak
    NİGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim
    NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili
    NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır
    NİL: Çivit; Mısır'da bir nehir
    NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde
    NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi
    NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı
    NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık
    NURGÜL: Nur+Gül
    NURGÜN: Nur+Gün
    NURSAL: Işıksali ışıkla ilgili
    NURSAY: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında
    NURSELİ: Işık seli (yağmuru) anlamında
    NURSEZA: Nur+Seza=Nura layık, ışığa, aydınlığa layık anlamında
    NURTEN: Işık gibi duru tenli anlamında
    NÜKET: Nükte, zarif, güzel sözler
    NÜKHET: Güzel koku
    NÜKTE: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz



    O-Ö haRfi

    OKSAL: Ok at; Oka ilişkin
    OLCAY: Mutlu, ongun; Rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih
    OLGAÇ: Bilgi ve görgüde olgunlaşan
    ONGÜL: Önayak olmak; İlk gül
    ORKİDE: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı
    OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel
    OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı
    ÖDÜL: Armağan
    ÖNAY: Yeni çıkmış ay
    ÖRGÜN: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan
    ÖVGÜ: Övme, övmek için söylenen söz
    ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kişi
    ÖVÜNÇ: Övünmeye yolaçan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övgünç, öğünç
    ÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay
    ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında
    ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan
    ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
    ÖZEN: Büyük hassasiyet göstermek
    ÖZGE: Yabancı
    ÖZGEN: Başına buyruk; Kuzu kulağı otunun filizi
    ÖZGÜL: Öz+Gül, gerçek gül, benim gülüm anlamında
    ÖZGÜR: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür
    ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da birşeyi görme, kavuşma isteği; Hasret
    ÖZLEN: Görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler
    ÖZSU: Besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan su


    P haRfi

    PAMİRA: Orta Asya'da bir yayla
    PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi
    PARLA: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol
    PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki
    PELİNSU: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında
    PERÇEM: Kahkül
    PERİ: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse
    PERRAN: Uçan, uçucu
    PERVİN: Ülker yıldızı
    PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları
    PEYDA: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
    PINAR: Büyük su kaynağı
    PIRILTI: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık


    R haRfi


    RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık
    RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş
    RAVZA: Sulu, su yatağı yer; Bahçe
    RENAN: Çok ses çıkaran, çınlayan
    RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel
    REVAN: Yürüyen, giden; akan, akıp giden
    REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen
    REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu
    RİMA: Dişi ceylan yavrusu
    RUHAN: Güzel kokulu
    RUHSAR: Yanak, yüz, güzel yüz
    RÜÇHAN: Üstünlük
    RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut


    S haRfi


    SABA: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar; Türk müziğinde bir makam
    SABAH: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler
    SAHRA: Kır,ova,çöl
    SANAL: Sanlı ol, ünlen
    SANEM: Çok güzel kadın; Put
    SARA: Halis, saf, katkısız
    SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk
    SARGIN: Albenili, çekici, büyüleyiciyıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel
    SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma
    SAYGIN: Sayılan, sevilen
    SAYIL: Her zaman saygı gör
    SEBLA: Uzun kirpikli göz
    SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen
    SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
    SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı
    SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
    SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak
    SEGAH: Doğu müziğinin makamlarından
    SEHER: Tan ağartısı
    SEL: Taşkın su
    SELDA: Bir söğüt cinsi
    SELEN: Haber, müjde
    SELİN: Gür akan su
    SELİNTİ: Ufak sel
    SELİS: Akıcı söz
    SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan
    SELVA: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad.
    SELVİ: İnce uzun ağaç
    SEMA: Gökyüzü; Göç
    SEMANUR: Nurlu gökyüzü
    SEMİN: Değerli, pahalı; Semizlik
    SEMİRAMİS: Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi
    SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adı
    SENAHAN: Metheden, alkışlayan, öven
    SENAR: Yar, aşık, seven insan
    SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel
    SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç
    SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
    SEREN: Gemi direği
    SERPİN: Yağmur
    SERRA: Rahatlık,kolaylık
    SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında
    SEVAL: Severek al anlamında
    SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek
    SEVDEM: Sevginin en son demi
    SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan
    SEVGİ: İnsanı birşeye ya da bir kişiyekarşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
    SEVİL: Her zaman sevilen biri ol
    SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik
    SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
    SEYLAN: Sel, akma, akış
    SEYYAL: Akıcı, akışkan
    SEZEN: Hisseden, sezgili
    SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
    SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği
    SEZİN: Sezinleme işi, sezme
    SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veyayakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ
    SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında)
    SİM: Gümüş gibi parlak ve beyaz
    SİMA: Yüz, çehre
    SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
    SİMİRNA: İzmir'in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı. (Başka bir kaynakta ise, Amazon savaşçıların kraliçesi Symirna İzmirli bir prens ie evlenir ve prens bunun anısına şehre Symirna adını verir)
    SİMTEN: Sim+Ten
    SİNE-M: Yüreğim, çok sevdiğim
    SİTARE: Yıldız
    SONEDA: Nazlı olmaması temenni edilen
    SONGÜZ: Kasım ayının halk arasındaki adı
    SONYAZ: Sonbahar
    SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
    SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi
    SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı
    SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek


    Ş haRfi


    ŞAHBANU: Hükümdar eşi
    ŞAHİKA: Dağ doruğu.
    ŞAN: Şöhret.
    ŞAYESTE: Yaraşan ,yakışan.
    ŞEBBOY: Güzel kokulu bir süs bitkisi
    ŞEBNEM: Bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları.
    ŞEHNAZ: Alaturka müzikte bir makam adı
    ŞEHRAZAT: Kendi kendine yaşayan,özgür.
    ŞELALE: Büyük çağlayan.
    ŞERMİN: Utangaç,mahçup.
    ŞEVVAL: Hicri takvime göre yılın onuncu ayı.
    ŞEYDA: Sevda nedeniyle aklını yitirmiş ,çılgın
    ŞİİR: İmgelere,duygulara seslenen söz sanatı
    ŞİMAL: Kuzey
    ŞİRİN: Sevimli,cana yakın
    ŞÖLEN: Kutlama niteliğindeki yemekli toplantı
    ŞÖLENDE: Bir olayı kutlamak amsacıyla yapılan yemekli toplantı.
    ŞULE: Ateş alevi.


    T haRfi


    TAMAR: Damar
    TANGO: Özel ritimli,çift kişilik ağır bir dans
    TANYELİ: Sabah olurken çıkan hafif rüzgar
    TİLBE: Gezginci ozan
    TILSIM: Esrarlı ve olağanüstü güç taşıdığına inanılan nesne
    TOMRİS: M.Ö. 6 yy da yaşamış bir kraliçenin adı
    TÖREN: Anma , kutlama , karşılama , evlenme vb. için yapılan toplantı
    TUĞBA: Dalları bütün cenneti gölgeleyen kutsal ağaç
    TUĞÇE: Kadın sultanın başındaki tuğ
    TULU: Gökcisimlerinin doğuşu
    TUTKU: Aşırı özlem , gönül verilen
    TUTYA: Göze çekilen sürme.
    TÜLİN: Ayın çevresinde oluşan hale
    TÜMAY: Dolunay
    TÜRKUVAZ: Türk rengi de denilen mavi renkte değerli bir taş
    TÜRKÜ: Halk şiirinde kendisine özgü ezgisiyle söylenen uyaklı nazım biçimi
    TÜVANA: Dinç , canlı


    U-Ü haRfi


    UMAY: Çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan tanrıça
    ÜLGEN: Bir iyilik Tanrısının adı.Yüce
    ÜLGER: Şeftalideki ince tüy.
    ÜLKER: Yedi yıldızdan oluşan takım yıldızı
    ÜLKÜ-M: Uğrunda özveride bulunmaktan çekinilmeyen yüce dilek
    ÜRÜN: Doğadan elde edilen yararlı şeyler.
    ÜVERCİNKA: Güvercin kanadı.
    ÜZÜM: Asmanın salkım durumundaki meyve.



    V-Y haRfi


    VENÜS: Bir gezegen adı
    VERDA: Gül
    VERDİNAZ: Nazların gülü
    VİLDAN: Yeni doğmuş çocuk
    VUSLAT: Sevgiliye kavuşma
    YAĞMUR: Havadaki buharın su damlaları halinde yere düşmesi
    YANKI: Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses
    YAPRAK: Bitkilerin çeşitli biçimdeki yeşil bölümü
    YAR: Dost , sevgili
    YAREN: Arkadaş , yakın
    YASEMİN: Çiçekleri güzel kokulu süs bitkisi
    YAZGI: Önceden belirlenmişlik,gerçekleşmesi mutlak olan
    YAZGÜLÜ: Baharın ilk günlerinde çocuğa verilen ad
    YELDA: Uzun ve kara olan şey
    YELİZ: Rüzgarın hızı.Güzel,havadar
    YENİAY: Yeni-ay
    YEŞER: Yetişip yeşil renk almak
    YEŞİM: Yeşil ve pembe renkli değerli bir taş
    YILDIZ: Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinden her biri
    YONCA: Uğur getirdiğine inanılan süs bitkisi
    YOSUN: Suların yüzeyinde ya da dibinde yetişen çiçeksiz bitki
    YÖRÜK: Göçebe yaşayan Oğuz Türkleri
    YURDAGÜL: Yurda-gül
    YURDANUR: Yurda-nur


    Z haRfi



    ZEREN: Kavrayışı güçlü ,zeki.
    ZERRİN: Altın gibi sarı,parlak.
    ZEYNEP: Değerli taşlar,mücevherler.
    ZEYNO: Zeynep.
    ZUHAL: Satürn gezegeni
    ZÜLAL: Şakaklardan sarkan saç lülesi
    ZÜLEYHA: Su perisi.İçimi güzel su
    ZÜLÜF: Şakaklardan sarkan saç lülesi
    ZÜMRA: Zeki bilgili kadın.
    ZÜMRÜT: Parlak ve yeşil renkli değerli bir taş.
    Shekil.ßeße
    Shekil.ßeße
    ●● нєρѕι¢ι ѕнєкєя α∂мιηιує ●●
    ●● нєρѕι¢ι ѕнєкєя α∂мιηιує ●●


    Mesaj Sayısı : 161
    Teşekkür :
    path=\"\" title=\"\" permalink=\"\">


    Ruh Hali .. : Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Asik10
    Dinlediğin Müzik .. : Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Rockkj4
    Madalya .. : Kız İsimLeRinin AnLamLaRı 2c86f87e84e0330c97a7945abd3f976d
    Kayıt tarihi : 21/09/08

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Empty Geri: Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    Mesaj tarafından Shekil.ßeße Ptsi Eyl. 29, 2008 1:11 pm

    He He ..
    Kadın Sultanının Başındaki Tuğ :D
    Ve başkası da Saat'in 1/60 ı yani saniye :D :D
    ErEnCi_LoLiPoP
    ErEnCi_LoLiPoP
    нєρѕι¢ι мσ∂єяαтöя
    нєρѕι¢ι мσ∂єяαтöя


    Mesaj Sayısı : 193
    Yaş : 29
    Teşekkür : <div class="js-kit-rating" view="score"path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
    Kayıt tarihi : 04/10/08

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Empty Geri: Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    Mesaj tarafından ErEnCi_LoLiPoP C.tesi Ekim 04, 2008 9:15 pm

    saol cnm
    **PoFuDuq**
    **PoFuDuq**
    нєρѕι нαуяαηı
    нєρѕι нαуяαηı


    Mesaj Sayısı : 196
    Teşekkür :
    path="" title="" permalink="">


    Kayıt tarihi : 05/11/08

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Empty Geri: Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    Mesaj tarafından **PoFuDuq** Çarş. Kas. 05, 2008 9:24 pm

    FEYZA:boLLuk,çoKLuK :D
    ßitTer ç!koLatA*m
    ßitTer ç!koLatA*m
    нєρѕι нαѕтαѕı
    нєρѕι нαѕтαѕı


    Mesaj Sayısı : 74
    Yaş : 29
    Nerden : !sTanßuL
    Teşekkür :
    path="" title="" permalink="">


    Kayıt tarihi : 02/11/08

    Kız İsimLeRinin AnLamLaRı Empty Geri: Kız İsimLeRinin AnLamLaRı

    Mesaj tarafından ßitTer ç!koLatA*m Ptsi Kas. 17, 2008 1:21 am

    DİCLE: Bir nehir adı Thankss Can||||mmmm Kız İsimLeRinin AnLamLaRı 2693

      Forum Saati Perş. Mayıs 02, 2024 9:20 am